21 Kasım 2015 Cumartesi

Hayal-i Temsil

Oyunumuz; Hayal-i Temsil (Afife ile Bedia)
İzlendiği Sahne: İBBST Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Doluluk: %95
Tarih: 20.11.2015, Cuma, 20.30
Süre ve Perde: 2' 30" / 2 perde
Oyun Tipi : Normal
Yazan: Ahmet Sami Özbudak (1980 / ..)
Yöneten: Yiğit Sertdemir (1979 / ..)

Oyuncular:
Dikran Efendi: Yiğit Sertdemir
Bedia: Hümay Güldağ
Afife: Şebnem Köstem


Ön Bilgi: Oyunumuz o kadar taze ki... 2015 yılında yazılmış, Nisan ayında sahneye konmuş ve kısmet o ki bu oyunu aynı yıl içerisinde izleme fırsatı buldum. Son zamanlarda izlediğim en başarılı oyun diyebilirim. Oyun metinsel olarak çok sağlam. Dekorundan, kurgusuna, sahne geçişlerinden, ışıklarına kadar insanı çok fazla etkileyen bir oyun. Son yazılacak cümlem bu sefer en önde. ELLERİNİZE, EMEĞİNİZE SAĞLIK...

Dekor ve Kostüm: Oyunun dekor yapısı ahşap duvarlar ve ahşap zeminden oluşuyor. Oldum olası doğal dokuyu sevmişimdir. Ahşap duvarlardan açılan cepler ile mükemmel kurgu başlıyor. Kah bir çekmece açılıyor, kah koskoca oda çıkıyor ortaya, bir anda okul, anında hastane oluyor. Sahne ve Işık tasarımında Cem Yılmazel ismi bulunuyor.

Oyun Özeti: Türk Tiyatro tarihinin iki harika kadını, hiç bir zaman gerçek manada sahnede buluşamamışlardı, ta ki bu seneye kadar. Afife Jale ve Bedia Muvahhit'in yaşam öyküleri, yaşadıkları, ortaklıkları, kaderleri artık sahnede. Bu iki muhteşem ismi tanıyan makyör Dikran Efendi'nin ağzından anlatılıyor tüm oyun. Sahneye çıkmak için gösterilen çaba, orada tutunabilmek için sarf edilen emek... Dönemim kültürü, yaşanılan zorluklar artık sahnede. Kaçırmayın diyorum.

Yorum: Son zamanlarda izlediğim, etkilendiğim, her alkışı sonuna kadar hak eden bir oyun. Konulan performans ve kurgu hakkında yorum yapmak bile ayıp. Dönemin iki kadınının hazin bir öyküsü bu. Dille, yazı ile, klavye başında anlatılamaz bu oyun, lütfen gidin ve yaşayın. Oyunculuk isterseniz en dibine kadar var burada. O nasıl bir performanstır Yİğit Sertdemir. Bir insan o kadar süre içerisinde nasıl; terzi, makyör, Bican Efendi, Selahattin Pınar, Ahmet Refet, eczacı, komiser, bar sahibi olur? Bunları nasıl yaşar? Nasıl içten yansıtır? Gerçekten bir daha, bir daha diyerek izlemek istiyorum. Tarih hakkında ne kadar bilgisiz. İnsanların hevesleri için katlandıkları ne büyük engeller var. Ziyan etmeyin koşarak gidin ve sessizce izleyin. Her kelimesini kaçırmayın. Her ışık yanışında dikkat kesilin. Yİğit Sertdemir'i göz kırpmadan izleyin.
Kuşlar gibi özgür, fareler gibi dert dinler olun.

Oyundan aldığım notlar ve aklımda kalanlar aşağıda:

  • İnsanoğlunun en büyük yanılgısı, yalnızlıkla mücadele etmektir.
  • Yürek mi yedin?
  • Bu dünyadaki tek dayanak kadınlardır ve kadın isterse hayat biter.
  • Hayalet Antre :)
  • Aktör sahneden insanları göremez, insanlar onu görür. 
  • Kendi içinize hiç baktınız mı?
  • Makyaj yaparken konuşma, sen gözlerinle konuş ben anlarım.
  • Kırmızı pabuçlar!
  • Kcııkk kıcıkkk
Oyundan önce lütfen iki kadının da hayatını okuyarak gidin. Koşulların ve şartların yaşamımızı nasıl etkilediğini zaten oyunda izleyeceksiniz.

Hep şanslı olanlardan olun. Sevenleriniz bol olsun. Yılmayın.

Unutmadan; "Şaka; Ha Ha"



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder